Yaklaşık iki yıldır Ataşehir  Erzurumlular Vakfını kurabilmek  için çalışmalarını sürdüren Ömer İlgün ve Arkadaşları uzun ve meşekkatli bir süreçten sonra resmi işlemlerini tamamlayarak Ataşehir Ferhat mahallesinde Erzurum ve Erzurumluya yakışır bir mekan oluşturarak Erzurumlunun hizmetine sundu. Hedefe ulaşmanın mutluluğunu, heyacanını ve sevincini ilk olarak basın mensuplarıyla paylaşan İlgün Vakfın Mayıs ayında yapılacak resmi açılış töreniyle tam manasıyla hizmet vereceğini paylaştı. Resmi adı İstanbul Ataşehir Erzurumlular Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı olan kuruluşun  İdare merkezi, toplantı salonları, şark köşesi, duvarlarına imlek imlek işlenmiş olan Erzurum manzaralarıyla özenle dizayn edilmiş vakıf binası ise ne kadar ince ve titiz çalışıldığını ortaya koyuyor.

Vakıf amaç ve hedeflerini basın mensuplarıyla paylaşan Kurucu Başkan Ömer İlgün çok önemli konulara da parmak bastı.  Temel taşlarından biri sevgi saygı ve hoşgörü olacak diyen Ömer İlgün şu açıklamalarda bulundu.

“BÖLÜCÜ VE HAİNLER HARİÇ KAPIMIZ HERKESE AÇIKTIR”

Vakfımızın temelinde saygı, sevgi ve hoşgörü olacağını söyleyen Vakıf Başkanı Ömer İlgün;

Anadolu Kültüründe saygı ve sevginin olmadığı yerde huzur olmaz, bereket olmaz. bunun için öncelikle bizler birbirimizi seveceğiz.

“Bütün siyasi düşünceleri bir arada barındıran, kendi kültürel değerlerine sahip çıkan, ekip çalışmasına önem veren bir Vakıf olacağız.

Siyaseti Vakıf dışında tutacağız. Herkese kapımız açık olacak. Hiç kimseye ön yargı ile bakmayacağız. Bu Vakıf’ta sadece Erzurumlular değil ülkemizin hangi coğrafyasında olursa olsun, kendi kültürel değerlerine sahip çıkan, vatanını milletini seven, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan bütün kardeşlerimize kapımız açık olacak, ülkemizi ve toplumumuzu bölen ve bölücülük yapan, vatanına milletine ihanet edenlerle hiçbir zaman işimiz olmayacaktır.

Ayrıca  buranın bir kuralı olacak. Herkes Erzurumluya yakışır bir şekilde bu kapıdan girecek ve çıkacak. Eğer aksi bir durum olursa bu Vakfın başkanı, yönetimi gereğini yapar. Biz nasıl ki herkesin görüş ve düşüncelerine saygılı davranıyorsak, onlarda bizim yönetimimize, buradaki arkadaşlarımıza aynı hassasiyeti göstermek zorundadır” dedi.

“DADAŞ BİLİNCİ İLE PROJELER GELİŞTİRECEĞİZ”

Yönetimimizde ben değil biz anlayışı olacak. Ortak akılla hareket ederek en iyiyi en güzeli nasıl yapabiliriz düşüncesinde olacakların vurgu yapan İlgün; “Yapacağımız etkinlikler ve çalışmalarla toplumumuzun acısına sevgisine ortak olacağız. Bulunmuş olduğumuz ilçede diğer STK’larla içe içe, kardeşçe bir araya gelip Erzurum bilinci ve Dadaş bilinci ile toplum yararına projeler geliştireceğiz. Mütevelli heyetimizle, yönetim kurulumuzla ve yakın bir zaman içinde gençlik ve kadın kollarımızı da disiplinli bir şekilde kardeşçe hizmet etmeye en kısa süre içinde başlayacağız. Ayakları üzerinde duran bir vakıf olacağız” diye konuştu.

“İYİ BİR EKİP ÇALIŞMASI YAPACAĞIZ”

Hiçbir yerden katkı almadan tamamıyla kendi imkânlarıyla buraya kadar geldiklerini söyleyen İlgün şöyle devam etti: “ Bu işe gönül vererek yola çıkarken günlük veya mevsimlik olarak çıkmadık. Bu işler gönül ve yürek işidir. İmkânlarımız el verdiği sürece bu hizmeti devam ettirmeye çalışacağız. Bütün bunları yaparken gittiğimiz yol dikenli değilse, engebeli değilse bilin ki bu yol sizleri asla başarıya götürmez. Bizler Vakıf işine muhabbetle başladık. Bu işte başarılı olmak için bir babanın bir annenin evladına yaklaşımı ne ise bizde bu anlayışla başladık. Kısmet olursa samimi duygularımızla bütün kardeşlerimizi bir araya getirerek ortak aklın bir ürünü olarak burada iyi bir ekip çalışması yapacağımızı düşünüyoruz. Büyük bir oluşumla yola çıktık. Haliyle bizleri farklı düşünmeye, daha fazla sorumluluk almaya mecbur kıldı. Şu ana kadar vakfımızda işadamı, bürokrasiden ve uzmanlık alanlarında kendilerini ispatlamış faydalı olacak çok değerli kardeşlerimiz var. Her görüşten hemşerilerimizi vakıf çatısı altında birleşmeye çağırıyoruz. Vakıf olarak özellikle belirtmek istiyorum siyasete bulaşmayacağız. Herkesi vakfımıza bekliyoruz.”

“ERZURUM ŞANLI BİR TARİHE SAHİPTİR”

İlgün; “Erzurum çok şanlı bir tarihe sahip. Bunları anlatmak, bizden sonraki kuşaklara aktarabilmek hedeflerimizden biridir. Ataşehir’de 15 bine yakın nüfusu olan bir ilin mensuplarıyız. Ataşehir’de var olduğumuzu bir araya gelerek göstermemiz gerekiyor. Sabırla ve hoş bir seda bırakmak için yola çıktık. Birçok ilkeye imza atacağımızı sizlerde göreceksiniz. Atalarımızın da dediği gibi, “insan odur ki dünyada bırakır eser, eser olmayanın yerinde yeller eser” bizde kültür merkezi yaparak aklın, bilimin ışığında hem kendimizi geliştireceğiz hem de toplumun gelişmesine katkıda bulunacağız. 2017-2018 eğitim-öğretim yılında ilk etapta ilçemizde bulunan hemşerilerimize hata başkan bölgelerden de bir ekip çalışması içinde burs vermeye çalışacağız. Bu konuda altyapı çalışmalarını tamamladık. Kurumsal bir vakıf olarak son derece bizim olmazsa olmazlarımızdan” ifadelerini kullandı.

“KENDİ KÜLTÜR MERKEZİMİZİ YAPACAĞIZ”

Birçok faaliyet yapabilirsiniz ama bundan önemlisi kendi yerinizin olmasıdır diyen İlgün son olarak şunları söyledi: “ İlk hedefimiz Ataşehir’de Erzurumlulara ait bir kültür merkezi yapmak. Bu konuda samimi olduğumuzu gösterdik. Bu iş yürek işi fazla zengin olmaya da gerek yok. Arkadaşlarla birleşerek vakfımıza ait bir dubleks villa aldık. İleride bu yeri satıp üzerine de bir şeyler ekleyip Ferhatpaşa Mahallesinde yer alıp kendi binamızı, kendi kültür merkezimizi yapmayı düşünüyoruz. Hedeflerimizden biri de bu. Kurduğumuz bu Vakfımızın öncelikle vatanımıza, milletimize, Ataşehirimize ve Erzurumlulara hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Siz değerli basın mensuplarına da teşekkür ediyorum. Bu kapı sizlere her zaman açık olacaktır. Sizleri çok önemsiyoruz” dedi.